FİKRİ KARAYEL RÖPORTAJI | YORGUNUM ÇOK | POP BİZDE

  ❝ İNSANLARA KENDİMİ LANSE ETMEKTENSE ŞARKILARIMI LANSE ETMEYİ DAHA DOĞRU BULUYORUM ❞ 

• “Yol” şarkını dinleyenleri “Bu şarkı beni anlatıyor” dedirtti. Herkesin kendinden bir şey bulmasını neye bağlıyorsun? Sen yazarken ne hisle yazdın?

Teşekkür ederim. "Yol" daha önce yazdığım şarkılardan daha fazla insana ulaşmayı ve kendini benimsetmeyi başardı. Bu kapsamda sözden önce müziğin geldiğini düşündüğüm bir dönemdeyim. Tolga Erzurumlu’ya teşekkür ederek devam etmek durumundayım çünkü hepimizin ne duymak istediğini bence iyi bir ön görü ve yaratıcılıkla aktardı aranjesinde. Sözlere gelince, hepimizin hayatında en az bir kırılma noktası olmuştur. Hayatımızın en düşünülmüş, en kararlı ve cesurca adım atmaya yatkın olduğumuz noktası. Yol’u tam bu saatler içinde yazdım. Sanırım hikayenin kendinden emin olması insanlara kendi cesur adımlarını atmak üzere bir motivasyon veriyor. En azından böyle olduğunu umuyorum.

• “Yazıldıkları anda şarkılar kendi kaderlerini yaşamaya başlarlar.” demişsin, kötü kader yaşayan şarkılar oluyor mu? Ya da şarkının kaderi senin için nedir diye de sormalıyım.

Şarkıların kaderleri vardır derken anlatmaya çalıştığım şey onların yazarlarından veya amaçlarından bağımsız bir hayatları olmasıdır. Örneğin bir insan için yazılan bir şarkının bir ürüne reklam müziği olması gibi ya da bir yazarın kendisi ile ilgili yazdığı birkaç dize dinleyici tarafından bir aşk şarkısı olarak yorumlanabiliyor. Şarkının kaderini çizen şey bence dinleyicinin algısı, dönem ve yolda karşısına çıkan insanların o şarkının yolunu nasıl değiştirdiği. Yaşaması gereken neyse o şarkı onu yaşar bence. Bunu gerek kendi şarkılarımla alakalı gerekse takip ettiğim başka şarkılarda gözlemlemekten keyif alırım. Bence iyisi kötüsü olan bir şey değil sadece bir yolculuk.

• Çok güzel şarkılar yazıyorsun, hikayeni yazarak anlatıyorsun ama konuşmayı sevmiyor mu Fikri Karayel? Televizyon programlarında, sosyal medyada yok gibisin. Bu senin tercihin sanıyorum, “var olma” nın amacı sadece müzik mi senin için?

Teşekkür ederim. Konuşmaya bayılıyorum da derdimi anlatmak şarkılarla daha güzel oluyor sanki. Aslında sosyal medyayı kullanıyorum ama istediğim kadar. Duyurmam gereken birşey olmadığı zamanlarda özel detayları paylaşırken içimden geldiği gibi hareket etmeye çalışıyorum. Benim de merakla takip ettiğim insanlar var. Bazıları merakımı sürekli besliyor, bazıları ise kendi ritimlerinde paylaşım yapıyorlar. Ben ikinci gruba ait olanlardanım herhalde. Tabii yılbaşında İnsta hesabımın çalınması da bu anlamda beni biraz yavaşlattı, yeri gelmişken :) yeni adresim @fikrikarayelofficial. Canım çektikçe paylaşıyorum bişeyler, beklerim.

Televizyonda daha az bulunmamın sebebi bence genel olarak müzisyenlere artık daha az zaman veriliyor olması ve belli formatlara henüz hazır olmamamla alakalı. Müzik kanallarında bulabilirsiniz beni.

 • “Yol” şarkısı bizle buluşmadan önce aslında seni bu şarkıyı yayınlamanda ve bir şeyler yapman konusunda yüreklendiren isim Evrencan Gündüz’müş. Eğer seni aramasaydı ya da motive etmeseydi yine yayınlar mıydın o şarkıyı? Birilerinin seni motive etmesine ihtiyaç duyar mısın üretmek için?

Aslında sizin gibi Evrencan da şarkıyı bilmiyordu henüz. Ortak bir arkadaşımızdan numaramı alıp ilk albümümü sıkça dinlediğini ve fazla sessiz kaldığımı düşündüğünü anlattı ateşli ateşli. Askerden yeni çıkmıştım, üretime dönme noktalarındaydım ve İstanbul’a taşınmakla alakalı düşüncelerim vardı. Evrencan’dan ve birkaç arkadaşımdan daha gelen motivasyondan gazı alma durumu oldu tabii. Destek hissettiği zaman insan daha cesur olabiliyor sanırım. Arkadaşlarımın benimle aynı fikirde olmaları da belli kararları almaya yönelik işaretler oldu benim için.

• İlk sahne deneyimi 10 yaşında bir spor kulübünün tombala gecesinde olmuş. İlk söylediğin şarkıyı hatırlıyor musun? O akşam neler hissettin?

Büyük bir heyecandı benim için, o heyecanı çok net hatırlıyorum. Bir sürü insana hitap etmek, sahnede olmak, alkışlanmak yepyeni fikirler doğurmuştu kafamda o heyecanı yaşarken. Yalova Spor Kulübü bizim için bir aileydi o zamanlar, o ailenin çocukları olarak seyircimiz de bize iyi davrandı tahmin edeceğiniz üzere. Bol motivasyon, bol sevgi... Ellerim ayaklarım yokmuş gibi hissediyordum :) Allah bilir nasıl söylemişimdir şarkıyı. Hatırlamıyorum da hangi şarkı olduğunu ama bir Haluk Levent şarkısıydı yanılmıyorsam.

• “Aşıkken mutluyum, aşk olmadığında ise aşkı arıyorum. Hayat aşk olmadan biraz boş.” demişsin, şarkılarını yazdığın dönemler aşk oluyor mu? Acıdan mı mutluluktan mı beslenirsin?

Sanırım her ikisi de... hatta herhangi bir duyguyu yoğun hissettiğim zaman şarkı yazmakla ilgili bir tetiklenme olabiliyor. Aşka bakışım iki insanın birbirine karşı romantik duygular beslemesinin ötesinde hayatın her yönünü sevgi ile yaşamaktır.

Aşkı hayatımın bütününde yaşamaya çalışıyorum. Bu şarkı yazmak için her zaman geçerli sebepler sunuyor. Yani evet şarkılarım aşklı ortamda doğuyor. :)

• Türkiye de neler yapmak istiyorsun, Türk sanat müziğine olan ilgini biliyorum. Projelerinle ilgili ne aşamadasın? Yurt dışında bir projen olacak mı? Sahnelerine şovu taşıyacak mısın?

Türk Sanat Müziği benim için büyük bir aşk. Kıbrıs’ta yaşadığım sıralar etrafta otantik versiyonlarını bulmanın ne kadar zor olduğunu görüp bunun üzerine iş başa düştü deyip iki konserlik bir proje yapmıştım çok değerli hocalarımla. Yakın zamanda bunu tekrarlamak üzere bir plan yapamıyorum ama yeri ve zamanı geldiğinde neden olmasın, büyük bir keyifle. Bu sıralar, müziğimi hissedildiği üzere daha elektronik bir müziğe dönüştürüyorum. Konserlere dair çalışmalarım da dinleyenlerimi kendi müzikal yolculuğuma dahil edebilme yönünde. Bu seneki hedefimiz ulaşabildiğimiz kadar insanla bir araya gelmek. Güzel konserlerde buluşmak. 7 Şubat’ta Beşiktaş Dorock’da başlıyoruz. Yeni sezon için elbette yeni bir repertuvar ve yeni şovlar var.

• Ayşe Hatun Önal’la olan işbirliğin şimdiden çok merak edildi. “Acaba neler yapacaklar” diye bekliyor herkes. Geçenlerde seni Hande Yener’in doğum gününde gören Hande hayranları da sosyal medyada ortak bir çalışmaya kesin gözü ile bakıyorlar. Biraz paylaşır mısın? İki büyük isimle Fikri Karayel neler yapacak?

Ayşe Hatun Önal senelerdir keyifle dinlediğim bir isim. Kendisine yakışır bir parça hazırladık, şimdi prodüksiyon aşamasındayız. Güzel şeyler yapıyoruz, sizinle paylaşmak için de çok heyecanlıyız.

Hande Yener de yeni tanışma fırsatı bulduğum çok değerli bir insan. Senelerdir takdir ettiğim, ilham aldığım bir müzisyendir. Ortak bir çalışma ile alakalı bir duyurumuz olmadı ama iki müzisyeniz, ortak tınılarımız mesajlarımız olduğunu da hissediyoruz. Yakında müzik yapmamız çok mümkün, tabii ki sizi de haberdar ederiz.

• Şarkın 13 Milyon kez izlenmiş Youtube da ama 50 milyon kez tıklanan bir şarkıdan daha popüler ve seviliyor. Diyor musun “Bu nasıl matematik böyle?”

İnanın bu kadar matematiksel yaklaşmıyorum olaya. Alternatif müzikten gelen bir insan olarak, tanıtımını abartmadığımız bir şarkının 13M+ tıklanmasından gayet mutluyum. İnsanlar şarkılardan çok sayıları takip etmeye başladı, farkındayım ama bu bence müzik kalitesini yanlış yönlere götürebilecek bir davranış. Hele ki biz üretim tarafında olan insanlar da bu algıya kapılırsak.“Yol” insanların böylesine sevdiği, benimsediği bir şarkı olmuş ne güzel. Uzun süre dinlenmesi, kalıcı olması benim için sayıları döver.

• Kıbrıslı bir şarkıcı Fikri Karayel. Sizin ağzınız ve konuşmanız bize çok samimi, sempatik geliyor. Buray mesela! Sen Kıbrıs ağzıyla mı konuşuyorsun?

Evet, Kıbrıs aksanı kaybedilebilen bir aksan değil. Rahatladığınız anda devreye giren bir durum. :) Buralarda olduğumda düzgün Türkçe konuşmaya, kolay anlaşılmaya çalışıyorum ama rahatladığım anlar da oluyor. Samimi hissettiğim noktalarda devreye girmeye başlıyor yani Kıbrıs ağzı. :)

• İnsanlar daha çok seni yüzünle değil sesinle tanıyorlar. Sesin kulaklara nakış gibi işlenmiş. Peki ekran önünde, daha ön planda olmalı mı bir müzisyen yoksa sadece şarkılarıyla mı var olmalı?

Herkesin bu yöndeki stratejisi farklı. Ben her türlüsüne saygı duyuyorum. Kendimle alakalı, kendi yüzüm her yerde görünsün, bilinsin gibi bir önceliğim yok. Sadece şarkılarla var olmaksa bugünün piyasasında bence pek gerçekçi değil. Burada dengeyi arıyorum, unutulmayacak kadar görünmek ve doyuracak kadar şarkı sunmak. Sanırım şunu söyleyebilirim, insanlara kendimi lanse etmektense şarkılarımı lanse etmeyi daha doğru buluyorum. Kimisine şarkılar yetiyor kimisi ise buradan yola çıkıp daha kişisele girebiliyor eğer merak duyuyorsa.

• “Yorgunum Çok” şarkın da çok iyi. Hiç tedirginlik oldu mu “Yol” un başarısından sonra “Ya sevilmezse, ya üzerine çıkamazsam” diye?

Açıkçası evet. Fakat o anda şarkıdakileri ifade etme gibi bir gereksinim duydum ve bu şarkının zamanı olduğunu hissettik ekip olarak. Keyifli bir üretim süreci yaşadım güzel bir de klip çektik. Derdimi anlattım geçtik. Şimdi ise yeni şarkılara odaklanıyoruz. Ne kadar eğlenceli olsa da şarkılarımı yarıştırmamaya çalışıyorum. Derdimi anlatabilmek benim için yeterli oluyor.

• Son olarak çok teşekkürler, okuyucularım bu röportaja çok sevinecek eminim! Dinleyicilerinle aklının bir köşesinde olan ve hiç unutmadığın güzel bir sözü paylaşmanı istesem, o söz ne olurdu?

Benim için de çok keyifliydi. Yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim, okuyucularımıza da dinleyicilerime de sevgiler selamlar. Tek kelime ile “Sev” diyorum herkese.