RABİA RÖPORTAJI | KİMLE ACABA? | POP BİZDE

İŞİN İÇİNE GİRMEYE BAŞLADIKÇA TEK DEDİĞİM ŞEY "KEŞKE HERKES AİLESİ İLE ÇIKSA BU YOLA" OLDU



• Rabia Tunçbilek aslında Sabancı Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünü okudu. Bu kadar iyi bir okulda eğitim gör, sen git müziğin peşinden koş! Müzik aşkı daha mı ağır bastı, ailen nasıl tepki verdi?

Kesinlikle evet, zaten hepimiz bunun bu şekilde olacağını biliyorduk yani ben daha 15 yaşında lisedeyken, üniversitede endüstri mühendisliği okuyacağıma hem de asıl mesleğim olarak müzik yapacağıma karar vermiştim. Ailem de, okulumu da okuduğum için her anlamda hep arkdamda olup hayallerime sahip çıktılar.

• Bakıyorum şöyle, ailesi tarafından iyi yetiştirilmiş sürekli sanatsal eğitimler almış, Fen Lisesi’ne gitmiş donanımlı bir kız var. Bu kadar donanımlıyken pop dünyasında bilirsin; kimisi sevgilisiyle, kimisi prodüktörüyle bir yerlere gelmeye çalışır. Öyle tipleri görünce üzülüyor musun “Ah ben nereye düştüm?” Diye?

Çok teşekkür ediyorum öncellikle gerçi burada asıl teşekkür aileme gitmeli çünkü gerçekten beni prensesler gibi büyüttüler. Hep en iyi okullarda okuyup yanında bir sürü eğitimler aldım. Bunun içinde uzun süre çocuk yaşta sahneye çıktığım bale, piyano eğitimim, sürekli okul takımlarında maçlara çıktığım voleybol eğitimim ve bir çoğu yer alıyor. Hal böyle iken ailemin imkanı olup maddi anlamda arkamda durmaları benim için büyük bir şans!  İşin içine girmeye başladıkça tek dediğim şey "keşke herkes ailesi ile çıksa bu yola" oldu.

• Bir yarışma maceran var, ilk gerçekçi adım Numberone TV’de düzenlenen bir müzik yarışmasında birinci oluyorsun. Ailenden habersiz mi katıldın? Neden O Ses Türkiye, Rising Star da görmedik seni?

Evet, bu hikayemi çok samimi bir şekilde anlatmak istiyorum belki benim gibi genç arkadaşlarımıza bir ilham kaynağı olur diye. Bir gün araba da yolda giderken NumberoneTürk FM dinliyordum ve yarışmanın anonsunu duydum. O günlerde de kendi müzik kariyerim için yola nerden başlayacağım konusunda endişelerim ve kaygılarım vardı. Yarışmayı duydum, herkesten habersiz bir biçimde katıldım. Bunu yapmamda ki amaç çevremdeki kimseyi bir beklenti içine sokmak istemememdi. Aradan bir ay sonra Mert Hakan tarafından bir telefon geldi "Birinci oldun" diye. İşte o gün müzik kariyerime profesyonel olarak start verdiğimi hissetmiştim.




• İskender Paydaş’ın herkesle çalışmadığını ve zor bir müzik adamı olduğunu sektörde herkes bilir. Senin ilk projende birlikte çalışmanız üstüne “featuring” yapmanız, her yiğidin harcı değil! Çıkan sonuçtan memnun kaldın mı?

İlk projemin yeri bende çok ayrı. Hem çok çalışmak istediğim sevgili Gökhan Şahin'in şarkısını seslendirdim hem de müziğin duayen isimlerinden biri olan İskender Paydaş ile birlikte çıktım bu yola. Gerçekten o süre boyunca çok şey öğrendim ondan... Bana olan inancı ve sevgisi ile ilk adımımı en güçlü şekilde atmamı sağladığı için yeri hep çok özel kalacak olan sektörde ağabeyim yerine koyduğum büyüklerimden biridir. 


• Aleyna Tilki’yle hep karşı karşıya getirilmek istendin, hep de sorular o yönde geldi sana. Yaş olarak da tarz olarak da aynı kulvarda değilsiniz. Bu kıyaslanmadan rahatsız olmuyor musun?

Maalesef evet, ikimizde genciz diye insanlar sürekli bir kıyaslama peşinde. İkimizde güzel işler yapıyoruz yalnız biz çok farklıyız bir kere görüşlerimiz, vizyonumuz ve yaptığımız müzik türleri çok farklı. Tatlı bir rekabet yaratıcılık anlamında herkese iyi gelir ama kesinlikle Aleyna ve Rabia'yı ayırmalılar diye düşünüyorum. 

• Sanıyorum son zamanlarda izlediğim en güzek kliplerden biriydi. Styling, dans, koreografi, çekim alanları her açıdan. Serdar Börcan’ı da kutluyorum, seni de. Bu fikirler senden mi çıktı? Neyi anlatmak istedin o klipte tam olarak?

Çok teşekkür ediyorum bir gün Serdar'la bir araya geldik ve ben ona nasıl bir klip yapmak istediğimi anlattım. Kafamda senaryo tamamı ile hazırdı. Serdar da yeteneğiyle bu senaryoyu güzelleştirdi. Klibin senaryosu, styling'i bana ait. Dans benim için çok ayrı bir yere sahip olduğu için koreografiye de bir el attım tabi.. Sevgili koreografımla birlikte oluşturduk dansımızı. Çekim alanlarına bile kendi görüşümü dahil ettim, görüntü yönetmenimiz ile. Kısacası baştan aşağı tüm klibimi kalbimi ve yüreğimi katarak yaptım, ne mutlu ki izleyenlere bu samimiyet geçiyor. 



• O saçları anlat istiyorum, her projede şarkıcılar yeni bir imaj, yeni bir kreatif çalışmaya giriyor. Benim de dikkatimi çekti, şarkıyla birlikte bütünleşti o saçlar ama her yere onunla gitmek, röportajlar & çekimler, programlar. Zor olmuyor mu? Ne zaman veda edeceksin onlara?

Şarkının aranjesi ve klip senaryosu aklımda iyice oluşmaya başlayınca kendi kendime rengarenk bir şeyler yapmalıyım dedim ve saçlarımı bu şekilde rengarenk ördürmeye karar verdim. Her yerde artık bu imajımla gözüküyorum, insanlar artık beni böyle kabullenmeye başladılar "gökkuşağı kız" diyorlar ben de yeni saçlarımla olmaya çok alıştım, kendi yarattığım ve severek kullandığım içinde bir süre daha rengarenk saçlarımla olacağım.




• Bence sen tam olarak dikkatleri birinci şarkınla değil ikinci şarkınla çektin. Ayşen ve Kemal Şimşekyay imzalı “Kimle Acaba?” ile. Yeni şarkı arayışına başladın mı, yine aynı ekiple mi devam edeceksin?

Evet ilk şarkım benim için sektöre daha çok bir merhaba oldu çünkü aynı zamanda üniversite son sınıf olmuştum ve sorumluluklarım vardı ama ikinci projemle birlikte okulumdan mezun olduğum için artık daha full konsantrasyon projemle ilgilenmeye başladım ve direk aradaki fark yansıdı. Ayşen ve Kemal Şimşekyay hep dediğim gibi birlikte çalışmak istediğim isimlerin başlarında gelen bir ikiliydi. Bu projede bir araya gelip çok güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum bunun devamı da neden gelmesin sürpriz diyelim.

• Müzik sektöründe evet büyük paralar dönüyor, büyük bir pasta var çünkü. İşte konserler, bar programları, youtube izlenme oranları, radyo telifleri, alınan sosyal medya reklamları vs. Fakat o büyük pastayı sadece 10 kişi yiyor. Genç bir isim olarak zorlandığını hissediyor musun sektörde?

Genç bir isim olarak kabul görmek hakikaten bir süre alıyor, yavaş yavaş kabul görüyorsunuz. O koca pastanın içinde ben kendi adıma ufak ufak yer alıyorum bunun başladığını hissediyor ve görüyorum. En başta kendi şarkılarımın kitlelere ulaştığı görmek için kendi konserlerimi iple çekiyorum. 

• Türkiye’de tarz olarak kendini kime yakın görüyorsun? Beğendiğin ya da “gerçekten çok güzel işler yapıyor” dediğin bir kadın sanatçı var mı? Ajdalar, Sezenler hariç, atıyorum Hadise, Atiye, Hande Yener gibi.

Benim için ses sanatçısı olmak çok önemli. Çocukluğumdan beri dans yeteneği olan, 12-13 yaşlarımdan beri de sesi ön planda bir kız oldum onun için birincisi olduğum yarışmada bir Whitney Houston şarkısı seslendirdim. Benim için öncelik ses olduğu için kendi ülkemden Sertab Erener ve Şebnem Ferah'ı beğeniyorum.

• Çok teşekkürler, tatlı bir sohbet oldu. Son olarak, müzikle ilgili kısa vadede yapmak istediklerini ve hayallerini öğrenmek istiyorum? Herkes sorar ya, 10 sene sonra kendini nerede görüyorsun diye :) Ben 1 sene içinde neler yapmak istiyorsun, onu merak ediyorum!

Artık okulunu da bitirmiş bir kız olarak senede bir değil de en az iki şarkı yapmak istiyorum çünkü anlatmak istediğim çok konu, söylemek istediğim çok şarkı ve çekmek istediğim bir çok klibim var kafamda. Beni sevenler takipte kalsınlar, her projemde onları biraz daha fazla şaşırtmaya devam edeceğimden emin olabilirler.

Yorumlar

Popüler Yayınlar