DEMET SAĞIROĞLU RÖPORTAJI | POP BİZDE





  ŞARKILARIM HER ZAMAN DİNLEYENLERİN OMZUNDA İYİ KÖTÜ ANLARINDA BİR DOST ELİ GİBİ OLMUŞTUR 




''Arnavut Kaldırımı'' , ''Kınalı Bebek'' ve daha nice kıymetli şarkı.. Hala çok seviliyor, hala hepimiz için kıymetli. O şarkıların gerçekten sihri neydi, 90'lardan geriye kalan ve çok sık üretmediği halde Demet Sağıroğlu'nun en sevilen isimlerden biri olmasının tılsımı ne? İşte bu merak ettiğiniz tüm soruları ben sizin için sordum. Çayınızı, kahvenizi yudumlarken hepinizi bu keyifli sohbetle baş başa bırakıyorum. 

• Kimi zaman güzel mesajlar veren, kimi zaman naif şarkılar seslendirdiniz. Sizden hiç vursun - kırsın, bela okumalı, nefret dolu şarkılar duymadık. Son dönemlerin modası bu biliyorsunuz, giderli şarkılar Demet Sağıroğlu’na uzak mı?

Mizacımla alakalı bir durum bu. Genel olarak güçlü olmaya, görünmeye kodlanmışız. Şarkılara da yansıyor bu. İntikam almayı, karşısındakini incitmeyi öğütlüyor birçok şarkı. Oysa sevginin, aşkın çok kırılgan bir tarafı var. Gerçekte yaşadığım şey neyse katıksız aktarmaya çalışıyorum. Bu benim dilim, üslubum. O yüzden bela, nefret, vurmalar, kırmalar bana göre değil.


• Türkiye de “Müzik” tekelleşmiş bir ticari sektör. Yeteneğinizin, üretiminizin öneminin olmadığı aksine ikili ilişkilerinizin - paranın geçerli olduğu bir dünyadayız. Bu dünyayı biz mi bu hâle getirdik? Neden dünyada böyle değil? 

Müziğin pazara yönelik kısmındaki rekabet ister istemez başka dengeleri kurmayı gerektiriyor. Üretimlerinizi sunarken bazen diğerlerinden daha fazla sıyrılabilmek için beşeri ilişkilerinizden destek alabilirsiniz. Lakin bunların hiç biri ürettiğiniz eserin duygusunun önüne geçemez. Dinleyicinin tek kriteri şarkınızın samimiyeti olacaktır. Dolayısı ile yetenek ve üretim her zaman önemli olacaktır.


• “Arnavut Kaldırımı”, “Kınalı Bebek” başta olmak üzere çok önemli şarkılarla Türk müzik tarihine geçtiniz. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen insanların hem size hem de şarkılarınıza olan saygısı ve sevgisi gitmedi, bunu neye bağlıyorsunuz?

Bu saydığınız işlerin hepsi son derece özenli ve samimi çalışmalardı. Hesaplı ve kurgulu yapılan hiç bir şarkının ömrü uzun olamaz. Dinleyicilerimle saygım ve sevgim karşılıklı oldu. Sevenlerim o şarkılara anılarını, hüzünlerini, aşklarını, mutluluklarını yüklediler. Şarkılar hayatlarımızın fon müziği olur. Şarkılarım her zaman dinleyenlerin omzunda iyi kötü anlarında bir dost eli gibi olmuştur.



• Evet Demet Sağıroğlu ses sanatçısı; ama “Arnavut Kaldırımı” ndan bugüne hep üreten, besteler yapanda bir müzisyen. Eğer bestelediğiniz bir şarkıyı birine verseniz, Türk pop müziğinden yeni - eski fark etmez kimin sizin şarkılarınızı söylemesini isterdiniz? Edis, Mabel, Aleyna vs. kim olurdu?

Genç yetenekleri yakından takip ediyorum. Yukarıda saydığınız isimlerin hepsinin kendine has bir tarzı ve tavrı var. Bazılarının kalemini güçlü buluyorum. Şarkılarımın yorumcusu genelde ben oldum; ama Aşkın Nur Yengi gibi çok sevdiğim dostlarımdan da duydunuz zaman zaman şarkılarımı. Sanırım burada en önemli husus benim hikayemle söyleyecek olan kişinin hikayesinin aynı şarkıda buluşabiliyor olması. Paylaşmak insanı zenginleştirir. Ben de pekala şarkılarımı paylaşmaktan mutluluk duyarım.


• Ben size yeni isimleri nasıl buluyorsunuz diye sormayacağım :) 90’larda popüler olmuş isimlerden bazıları yeni jenerasyonu yakalamak için sürekli üretiyor, tekliler yayımlıyorlar. Yonca Evcimik, Reyhan Karaca, Mustafa Sandal, Zeynep Dizdar ve birçok isim. Onları nasıl buluyorsunuz? Hiç pes etmeyip, daima üretmeleri doğru olan mı?

Zaman çok hızlı akıyor. Bugün "Tamam, işte budur" dediğiniz bir öneri yarın eskimiş olabiliyor. Oyunun içinde kalmak adına üretime devam etmek önemli. Böylelikle kendi yolunuzda eksiklerinizi, hatalarınızı daha iyi analiz edebiliyorsunuz. 90'lı yıllar müzik adına son derece önemli işlere imza atılan yıllardı. Bahsettiğiniz sanatçı arkadaşlarımın hepsini rengi, duygusu başkaydı. Bu çeşitlilik içinde hep özgün çalışmalar yapıldı. Bu yüzden üretmek insanı her daim genç ve zinde tutar diyerek koyuyorum noktayı!


• Müzik kariyerinizde bir ilk sanıyorum, projelerinizin arasında çok uzun yıllar oluyorken, son iki projeniz “Açık Çay” ve “Sen Şimdi Aşk Diyeceksin” arasında sadece dört ay var. Ne oldu, nasıl oldu böyle bir şeye karar verdiniz? Şaşırtıcı!

Sevgili Yapımcım Hakan Eren'in cesaretlendirmesi ile başladı hikaye. Hakan Eren müzik sektöründe üstümdeki emeğini es geçemem. Bir önceki albümümün üzerinden neredeyse 5 yıl geçmişti. Aslında yeni bir albüm yapma fikri ile ilerlemeye başladık; ama şarkıları daha fazla bekletmemek için arka arkaya yayınladık. Bundan sonra müzik çalışmalarımda bu kadar uzun ara vermeyi düşünmüyorum. Bir sonraki şarkım bile şimdiden hazır.

• Normalde kendi yaptığınız besteleri tercih ettiğinizi biliyorum albümlerinizde. Son iki şarkınızın söz ve müziği Sadettin Dayıoğlu’na ait. Bu şarkıları seslendirmenizde ne etken oldu, neden başka bir ismin şarkılarını tercih ettiniz?

Sadettin hem avukatım aynı zamanda dostum benim. Şarkılarıyla yolum kesiştiğinde onun kaleminin, üslubunun ve duygusunun bana ne kadar yakın olduğunu hissettim. Birlikte üretmeye başladık. Müzikte yol arkadaşlıkları önemlidir. Hikayesinde kendimden izler bulduğum sözlere melodilere her zaman açık olmuşumdur. Yeni çalışmalarımızda da birlikte üretiyoruz. Sürprizler yakındır!

• Sizi müzikte kategorize etmek imkansız! Kökünüz operadan geliyor, Türk sanat müziği eğitiminiz var, Amerika da bir projede rock söylediniz. Sanatçıların kategorize edilmesini doğru buluyor musunuz? “Sen popçusun” “Sen arabeskçisin” diye..

Müzik birçok dalı olan bir alan. Müzik anlatıcıdır. Sınıflandırmaların hele ki bu zamanda pek geçerli olmadığını düşünüyorum. Farklı tarzların birbirine karıştığı çok renkli ve başarılı çalışmaları da duyuyorum. Kendimi sadece yorumcu ve besteci olarak gördüm. Kategorize etmek ve edilmek doğru değil bence.

• 7 notayı aynı anda duyup ayırt edebilen nadir kulaklara sahipsiniz hatta bundan dolayı Bilkent Üniversitesi’nden burs kazanmışsınız. Soyadınızla çok ironik :) Bu yeteneğinizin ayrıcalıklarını müzik kariyerinizde hissettiniz mi? Sizi farklı kıldı mı?

Haaahaaa!:) Kendime zaman zaman takılırım bu konuda. Gerçekten bu ironi hayatım boyunca bir espri konusu olacak galiba. Eğitimin önemini her zaman vurgularım. İşin teknik kısmına hakim olmak için yeteneğinizin üstüne bazı şeyler koymak gerekir diye düşünüyorum.




• Biliyorsunuzdur belki Sıla Gençoğlu geçtiğimiz aylarda şiddete uğradı ve kamuoyunda bomba etkisi yarattı. Şunu sormak istiyorum, dünyada Madonna ve Lady Gaga da uğradıkları şiddeti ve tecavüzü açık bir dille anlattılar. Ülkemizde Zerrin Özer, bir müzik prodüktörü tarafından uğradığı saldırıyı anlattı. Sizin hiç uğradığınız bir taciz, unutamadığınız bir olay oldu mu? Türkiye de kadın olmak zor mu?

Sadece Türkiye'de değil, dünyada da kadın olmanın zorlukları yok diyemem. Kendi adıma kötü bir tecrübem olmadı; ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Sosyal medyanın bu konuda önemli olduğunu düşünüyorum. Gizli kapılar arkasında yaşanan birçok olay artık daha kolay duyulur hale geliyor. Kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel bir şiddet olmadığını da biliyoruz. Ekonomik, psikolojik olarak birçok yönden bu tacize maruz kalabiliyor kadınlarımız. Yasal haklarımızı bilmek ve gerektiğinde bir çığlık atmak ve daima dayanışma içinde olmak önemli. Yukarıda bahsettiğiniz hemcinslerimi diğer kadınlara cesaret vermeleri açısından önemsiyorum. Açık yüreklilikle bunu dile getirmek eminim birçok mağdur için umut ışığı oluyor. Bu şiddetin ünlü, ünsüz ayrımı yok.

• Biraz geçmişe gitmek istiyorum, rahmetli Kayahan’ın vokalistiydiniz ve sonra ilk albümünüz için kollarınızı sıvadınız. Fakat ilk albümünüze Kayahan destek olmadı, hatta yanlış biliyorsam düzeltin sizi yetersiz bulduğunu ve hazır olmadığınızı söylemiş. Ona rağmen “Arnavut Kaldırımı” “Kınalı Bebek” milyonlara ulaştı, asıl merak ettiğim şu o zamanlar Kayahan’a kızdınız mı, size destek vermediği için? 

Kayahan Ağabey müzikteki babamdır. Onunla çalıştığımız dönemde çok fazla şey tecrübe ettim. İlk albümüm için hazır olmadığımı düşünüyordu, evet. O yüzden sevgili Şehrazat ve Uzay Heparı ile doğdu Kınalı Bebek. Kayahan Ağabeyin onayını ve alkışını almak zordur. Lakin onun beğenisini kazanmış olmalıyım ki ilk albümde kendimi ispat ettikten sonra ikinci albümde tekrar Kayahan Ağabey ile birlikte çalıştık. 

• Çok teşekkür ederim, dilerim bundan sonra hiç ara vermezsiniz. Planlarınızı ve projelerinizi merak ediyorum. Albüm gelecek mi, single olarak mı devam edeceksiniz? Büyük halk konseri planlarınız var mı?

Ben teşekkür ederim. Albüm için çalışmalara başladık, evet. Konser teklifleri geliyor ve değerlendiriyoruz. Sahne çalışmalarımla ilgili takvimim sanırım yakında netleşmiş olacak.





Yorumlar

Popüler Yayınlar