PETEK DİNÇÖZ RÖPORTAJI | POP BİZDE


 ''TAMAM ARTIK, BU ŞARKILAR YETER, BU DANSLAR YETER'' DEMİYORUM SÜREKLİ ÇALIŞIYORUM




• Her sabah televizyon programı, her hafta sonu konser, röportajlar, davetler.. Çok ışıltılı çok da yoğun bir şöhreti taşıdı Petek Dinçöz. Bu fazla yoğunluk, bence insanın dünyayla ilişkini kesiyor, asosyal oluyor. Şimdi daha ailesiyle, daha sakin bir hayatınız var. Kendinize döndünüz mü? Artık her istediğinizi yapabiliyor musunuz?

Tam tersi daha fazla sosyal oluyorsun aslında. Televizyonun, kameraların, magazin önünde çok fazla bulunmanın getirdiği sorumluluklar çok fazla oluyor, her çağrılan davete ve projelere katılmak zorundasın. Röportajlar, konser hazırlıkları, televizyon programları.. Sürekli insanlarla iç içesin, güzellik merkezlerindesin, moda evlerindesin, alışveriş merkezlerindesin.. Ama dediğin şu yönden doğru, şimdi daha sakin bir hayatım var, şimdi de çalışma şeklim değişti. Şu dönemde oğlumla ilgili aktivitelere katılıyorum, işim tam gaz devam ediyor, şarkılar arıyorum, yeni müzisyenler keşfetmeye çalışıyorum, sahnemde değişiklikler için provalarım devam ediyor. Çok sakin bir hayatım var mı dersen, eskiye göre evet ama yine de çok enerjiğim!


• Müziğin M’sini bilmezken, podyumlardan sahnelere geçmek ve çok önemli bir gazinoda sahne almak.. Aylarca alınan şan dersleri, sahne eğitimleri. Çok çalıştınız, şimdi çok da iyi bir yorumcusunuz. Bu konuda kendinizi yetiştirirken, hırsınız ve pes etmeyişiniz mi sizi iyi bir noktaya getirdi yorumculukta?

Her şeyden önce bu noktaya geldiysem eğer ve bunu görüyorsanız teşekkür etmek isterim. Hırs ve pes etmemek tabi ki önemli ancak her şeyden önce ''istikrar'' çok daha önemli. Ben, dersine çok iyi çalışan bir insanım. Verilen her türlü sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirmeye çalışırım. Şan derslerim, spor, aklınıza ne geliyorsa.. Dolayısıyla hayatınızda disiplin ve istikrar olduğu zaman ''en iyi'' lere doğru yol alıyorsun ve en iyilerden biri oluyorsun.


• İngilizce bilmeden, İngilizce şarkı yapmak ve yurtdışında fazlasıyla başarılı olmak “Foolish Casanova” ile. Şimdiler de yurtdışına açılmak için hazırlanan sanatçılar var. Sizin kadar başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz onların? Yurtdışını açılmak zor mu?

Bizim ülkemizde çok başarılı yorumcular var. Gerçekten, şimdi her şey hem daha kolay hem daha zor. Eskiden, parmakla gösterilecek kadar insanlar cesaret edebiliyordu böyle şeylere, bunların içinde bende vardım ''Foolish Casanova'' yla birlikte. Pastadaki paylar daha büyüktü, o anlamda kolaydı eskiden. Bir taraftan Türk bir şarkıcı olarak o pastadan pay almak çok zordu ve o dönemde biliyorsunuz sosyal medya, Youtube yoktu sadece televizyonlar ve radyolar vardı. Şimdi yurt dışına açılmak kolay mı zor mu diyemem ama bundan sonra yurt dışına açılacak şarkıcıların Türk ezgilerini ve müziğini dünyaya tanıtmasını istiyorum. Zaten, şarkı çok iyiyse bir şekilde İnstagram'dan, Youtube'dan ya da başka yerlerden keşfedileceğine çok inanıyorum.




• Dikkatimi çekiyor, son şarkılarınız “Kabusun Olurum”, Shahyad ile yaptığınız düet “Aşkım” biri Azerbaycanlı müzisyenlerle çalıştınız, diğer çalışmanız Farsça bir şarkıydı. Ülkemizde ticari kaygı gütmeden, diğer ülkelerde isminizi duyurmak mı istiyorsunuz?

Yurt dışında ismimi duyurmak ve ülkemi güzel bir şekilde temsil etmek tabi ki istiyorum. Diğer ülkelerde de sahne almak, konser vermek inanılmaz güzel. Yurt dışıyla alakalı 3 tane daha projem var, hazırlık sürecinde olduğum. Sizin de dediğiniz gibi önceliğim ''ticari kaygı'' gütmemek oldu. Bu arada şunu belirtmek istiyorum, yurt dışında birçok ülkede sanatla ilgili bir şey yapıyorsan (İlla şarkı söylemek değil) darbuka çal, dansçı ol, ressam ol, keman çal vs. çok daha fazla saygı duyuluyor. Yurt dışında saygı duyulmak için illa bir Beyonce, Shakira olmak gerekmiyor, işini iyi yapıyorsan gerçekten sana büyük saygı duyuyorlar. Umarım, Türk şarkıcılar da gerektiği saygıyı ve değeri dünyada aldığı zamanlar olur, bakalım kısmet :)


• Genellikle şu konuda eleştiriliyorsunuz. Yaptığı düetlerle çok sevilen ve sayısız ödül alan bir isim olarak sizden herkes düet slow şarkılar bekliyor. Kutsi, Ferhat Göçer son olarak Resul Dindar ile yaptığınız düet çok sevilmişti. Düet projesi yine yapmak istiyor musunuz? Kafanızda bir şeyler var mı?

Yaptığım düetlerde, doğru insanlarla, doğru şarkılarla, doğru projelerde oldum. Yine sürpriz düetlerim olacak! Valla, düetleri artık herkes yapıyor ve fazlalaştı. Çok açık bir şekilde söyleyeyim, iki kişi risk alıyor bir şarkıda, daha kolay ve daha matematiksel buluyorum. Düet, iki tarafında maddi olarak da  işine yarayan konseptlerden bir tanesi.


• Eskiden konsere giderken arkada bıraktığınız ya da düşündüğünüz biri yokken şimdi bir evladınız var. Konserlere giderken, onu bırakmakta zorlanıyor musunuz? Nasıl ayrılıyorsunuz konser zamanı? 

Aslan küçükken çok zorlanıyordum, evde bırakmak zorunda kalıyordum. Şimdilerde ise konsere giderken Aslan'ı da götürüyorum otellere, festivallere. O da her şeyi yeni yeni keşfediyor ve birlikte çok mutluyuz. Büyüdüğü için daha az ayrılıyoruz konserlere giderken. Eğer ayrılıyorsak da şu teknolojiyi icat edenden Allah razı olsun :) Sürekli görüntülü görüşüyoruz, telefonda konuşuyoruz. Evladım olduğu için artık konserlere, geç saatlerde olan uçakla gidip, sahne biter bitmez sabahın erken saatlerinde eve dönüyorum, Aslan uyanmadan yetişiyorum.




• En son albümünüz “Milat” ta çok güzel şarkılar vardı ve ben de çok severek dinledim. Ondan sonraki süreçte hep single olarak ilerlediniz. 6 single olmuş. Artık bir albüm zamanı gelmedi mi Petek Dinçöz için?

Artık bir şarkıyla çok daha hızlı ve çok daha kolay ulaşıyoruz insanlara. Albüm masrafları ve bütçeleri çok fazla. Bestecilerin, aranjörlerin kaşeleri çok fazla. Bir şarkının bedeli en az 40 bin Tl diyelim ( Minimum fiyat söylüyorum bir de :) ) Bir albümün, fotoğrafları, şarkılara çekilen klipler, promosyonu derken çok büyük bütçeler harcamış oluyoruz. Bir süre daha single ve teklilerle devam edeceğim. Bu dönemde albüm yapmayı risk olarak görüyorum.

• Sahne için her zaman derim ki “ses” tek başına yeterli değildir. Işık, sahneyi doldurmak, repertuvar, dans, enerji çok önemlidir. Türkiye’de sahneye yakışan sayılı kadınlardan birisiniz. Sahne konusunda “En iyisi benim” diyecek kadar iddialı mısınız?

Hiçbir zaman öyle megaloman olmadım, ''en iyisi benim'' diye ama ''en iyilerden biriyim'' diyebilirim. Gerçekten sahneye çıktığımda başka biri oluyorum, şarkı söylemeyi, dans etmeyi çok seviyorum. Her nere olursa olsun ( festivaller - bayii toplantıları vs. ) gelen konuklarla, misafirlerle birlikte eğlenceli zaman geçirmek, sohbet etmek çok zevk veriyor bana. Her konserimde, sahnemde kendimi daha da fazla geliştiriyorum. ''Ben artık oldum'' deyip ''Tamam artık, bu şarkılar yeter, bu danslar yeter'' demiyorum, sürekli araştırma halindeyim. Saçlardan, kostümlere, şarkılara, sahne repertuvarına kadar.. Bu arada kostümler demişken şöyle eleştiriler geliyor ''Hep aynı Petek Dinçöz'sün'' diye eleştiriler geliyor ama son yıllarda birçok tarz denedim. Bakmayın siz, halka küpeler ve ışıltılı elbiseler giydiğimde eleştirenlere. Modern, fresh giyindiğimde de ''Neden böylesin, ışıltılı neden giyinmiyorsun?'' diye yorum yağmuruna tutuyorlar. İşin özeti, insanlar beni nasıl Petek Dinçöz biliyorlarsa, öyle devam ediyorum. Bazen sade, bazen abartılı kostümler tercih ediyorum, her şeyi kendime ve sahneme uyarlamaya çalışıyorum. Allah izin verirse insanların kulağına ve kalbine hitap etmeye devam etmek istiyorum.



• Sahne de olmak, hayranlarınızın olması, popülerlik, şöhret büyük bir tutkudur. Evlenince, geri adım mı atıyor insan? Yani o şöhret tutkusu sizin içinizde törpülendi mi? Olsa da olur, olmazsa olur evresinde misiniz popülerliğin?

Bir kere o sahnenin tozunu yuttuğunda, geri adım falan atmak istemiyorsun. Evlendin, nişanlandın, sözlendin, dul kaldın, biraz şöhret tutkusunu törpüleyeyim gibi bir durum yok. Sadece şunu söyleyebilirim, ''şöhret tutkusu'' nun da belirli noktaları ve sınırları var. Sahnelerde olduğum sürece, insanlar tarafından beğenilmek ve takdir edilmek her zaman isterim. Evlenince geri adım mı attım diye düşünürsem, çocuk çok isteyen bir kadın olarak Aslan doğduktan sonra onunla daha fazla zaman geçirmek ve ailemle bir arada olmak istedim. Bu nedenle kendimi rölantiye aldım, rölantiye alacak yaşta ve konumda olduğumu düşünüyorum.


Yorumlar

Popüler Yayınlar