Melis Kar : ''En Büyük Silahımı Ateşlemedim!''

1. Bahçeşehir Üniversitesi'nde Mimarlık bölümünü okuyorsun, ve hayal ettiğin meslek şarkıcı oluyorsun. Koskoca mimarlığı nasıl köşeye attın? Çok emek verilen bir bölümdü? Mimarlık mesleğini elini alacak mısın?

7 yaşında piyano eğitimi almaya başladım ve o günden sonra müzik iliklerime liğme liğme işlendi. Hayalim konservatuar okumaktı ama malum bir altın bilezik lazımdı geleceğimi garanti altına almak için, müzisyen olmak ülkemizde çok kolay değil. Mimarlık muhteşem bir sanat ve disiplin. Kişiliğimin ve algılarımın şekillenmesinde çok büyük rolü var. Sanata, müziğe ve dünyaya bakışımı inanılmaz geliştirdi ve peşini de bırakmış değilim. Bitirdiğimde 70 kiloyu görmüştüm, suratımı sivilceler basmıştı, o halde bir de ses yarışmasına katıldım. Gözü kara bir serüvendi ve zor olacağı da belliydi ama müzik kariyerimin ve hayallerimin peşini bırakmaya niyetim yoktu. İleri ki yıllarda mimarlığı da yapmaya niyetliyim.

2. Son 2 single ile, yavaş ama çok sağlam adımlarla ilerliyorsun, senin de bildiğin gibi bu sektör bir yarış, rekabet. Sen o yarışın içinde misin? Kendini nerede görüyorsun?

Bu devirde kendimizi yarıştırmadığımız ne kaldı acaba diye düşünüyorum bir yanıt bulamıyorum. Zamanın ruhunu yakalayabilmek için bile kendimizle savaş halindeyiz bu durum korkutuyor ve bazen hataya bile sürüklüyor. Sakin, sabırlı ve düşünülmüş adımlar atmaya çalışıyorum. Ortaya bir kalite koymak ve özgün işler yaratmaya çalışmak biraz zaman alıyor. O yüzden dönemlik rekabetlerin içinde değilim doğrusu. Herkesin çok parladığı bir dönemi var ve ben henüz o dönemi yaşamadım ama acele de etmiyorum. Kendime henüz ayak basılmamış bir toprak arıyorum Türkiye müzik piyasasında. En büyük silahımı henüz ateşlemedim yani anlayacağın. It's loading...

3. "Sil Baştan" la hepimizin tüylerini diken diken eden Melis Kar'ı, "Kaçak" la görmek herkesin tuhafına gitti, anlaşılamadı şarkı. İlk proje için bir çıkış hatasıydı bence. Sence?

Sil Baştan'la beklentiler yükseldi tabi ama yapmak istediğim müzik rock değildi. Ergenliğimde kalmış o hallerim.️ Güncel pop, R&B yapmak istiyordum ve ilk elin günahı olmaz içimden ne geldiyse denedim ilk albümde. Biraz da müzikal kimliğimi aradım diyebilirim. Albüm yapmanın böyle bir avantajı da var. Başka bestecilerin şarkılarını söyledim hep, yaşım da küçüktü, kendi yaptığım şarkıları da çıkarmaya henüz cesaretim yoktu. Şu an 26 yaşındayım ve artık kendi yazdığım şarkıları olgunlaştırdım, bir de üzerine Ozan Çolakoğlu ile buluşturdum ve yakında çıkarıyorum. Kendimi buldum diyebilirim. Yepyeni bir Melis ile tanıştıracağım dinleyicileri.

4. İrem Derici'yle aynı programda yer aldınız, ve tesadüf ikiniz de aynı gece elendiniz. Demek ki işin püf noktası elenmekteymiş :) Siz, koreografiler, showlar hazırlıyordunuz. Özledin mi o zamanları? Irem'le görüşüyor musun?

Yarışma esnasında en sıkı kankalar bizdik. En çok emek verenler de bizdik. Koreografilere saatlerce hazırlanırdık. Epey hakkını verdik eeee tesadüf değil işte bugün ikimiz de müzik sektöründe profesyonel bir kariyer sürdürüyoruz. Çok yoğun ve stresli bir dönemdi çok tatlı anılarımız oldu tabi, ve o günlerde bile bu günlerin hayalini kuruyorduk. Gerçekleştiğini görmek çok keyif verici. İrem ile bir araya gelince anıyoruz o günleri büyük kahkahalar patlatıyoruz.

5. Türk pop dünyasında kırılma noktan bence, "Yerin De Dolmuyor Ki' şarkındı. DMC'de ilk işin ve hakkını vererek, geçen yaz favorilerim arasındaydı. Sende öyle düşünüyor musun?

Albümden sonra eski şirketi bıraktım ve Samsun Demir ile tanıştım. Asıl kırılma noktası o idi işte. Çok büyük destek gördüm ve her şeye yeniden başladım. Sektöre tam anlamıyla "Yerin de dolmuyor ki" ile giriş yaptım diyebilirim. Şarkımı kulaklarının sahiplenmiş olmasına çok sevindim. Hepsini çok sev emi.

6. Murat Boz'la artık bir düet olsun yahu! Hiç konuşulmuyor mu? Aynı şirkettesiniz,  uyumunuz çok iyi, bir müzikal geçmişiniz var. Herkes gibi bende bekliyorum. Talep var mı iki taraftan?

 Artık featuring kotamı doldurdum sanırım. Düet işi epey zor. O uyum her zaman yakalanmıyor. Halil Sezai ile ortak bir yaşam alanımız ve dostluğumuz olduğu için doğal olarak gelişti. O yüzden de çok lezzetli ve özel bir iş oldu.

7. Son olarak, Halil Sezai ile düet yaptın. Beğenilen bir şarkı oldu. Nasıl bir araya geldiniz? Onunla çalışmak nasıldı? Mesela, senin yerinde başkası olsa bu durumu kullanır, köşe kapmaca oynardı. Sen çıktın "Ağabeyim" dedin, bu hikayeyi tamamen dinlemek istiyorum.

Daha önce aynı şirketteydik ve bir dostluk gelişmişti aramızda. Ardından birlikte üretmeye, şarkılar söylemeye başladık. Halil Sezai çok sık üreten, durmadan müzik ve hayat üzerine kafa patlatan bir adam. Ondan çok şey öğrendim. Gerçek dostluklar çıkar ilişkisi üzerine kurulmaz bilirsiniz. Biz bu şarkıyı hissettik ve beraber söylemeye karar verdik, ki onun her zaman beni destekleme arzusu vardı. Bu proje ikimizde de güzel izler bıraktı. Tabi ki doğal olarak klişe aşk başlıkları atıldı ama bizi eğlendirmekten öteye gidemedi.

8. O Ses Türkiye'den önce, Sezen Aksu, Sertab Erener gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştın. Neler hissettin? Sana bir şeyler kattılar mı?

İstanbul'da ilk profesyonel müzik deneyimimi Ladies&Gentlemen müzikal topluluğunda soprano olarak görev alırken yaşadım. İlk defa Harbiye Açıkhava ve Kuruçeşme Arena gibi bu ülkenin en güzel, en sihirli sahnelerine ayak bastım hem de Sezen Aksu ve Sertab Erener ile birlikte. Çok büyülüydü. O günden beri Harbiye Açıkhava konserimin hayalini kuruyorum. 

9. Müzik dünyasına girerken, "Ya Tutarsa?" Diyerekten 1 şarkı yayınlarlar, ona göre bir plan çizerler. Ama sen, doya doya 1 albümle çıktın. Yeni bir isim albüm risk değil midir? Keşke yapmasaydım diyor musun?

 Albüm riskti ama beni daha iyi tanıtacağı ve herkesin şarkıcı olup "ya tutarsa" diye single yaptığı bir dönemde bir fark ortaya koyacağı, daha çok ciddiye alınacağı için doğru bir karardı. Çok şey öğretti, çok insan eletti, iyi-kötü çok deneyim yaşattı. Dolayısıyla da 1 değil 1000 km yol katettirdi. Hiç pişman değilim.

10. "Acıyor" nasıl şarkıdır öyle? Off! Tekrar gelecek mi öyle şarkılar? Aslında yabancı bir şarkının adaptesi. Şimdi herkes yapıyor bunu, sende tekrar düşünüyor musun?

Acıyor hayatımın şarkısı. İspanyolca orjinal halini dinlediğimde vurulmuştum bütün gece sabaha kadar dinledim, hakikaten bağımlılık yaratıyordu. Sabahında hiç uyumadan o dönem ki patronumu aradım ve direk şarkının telifi için başvuru yaptık ve akabinde türkçe sözler yazıldı. Dilek Kavraal aynı büyüyü yakalayabildi sözleri yazarken. Tabi bir hafta ağır melankolik gezdi, eli mahkum şarkı çok ağır ve derin. Yine böyle vurucu bir şarkı yakalarsam tabi hemen yine adaptasyon yaparım.

11. Yunanistan'da bir düet projen oldu, Televizyon kanallarında da yer aldın. Yurtdışından böyle projeler geliyor mu? Ileri ki günlerde bir şeyler olacak mı?

 Yunanistan'nın en ünlü rapçisi Bo ile "Gitti gitti" diye bir şarkı yapmıştık, Tarkan'nın "Kimdi" şarkısının yunanca coverı idi. Klibi Atina'da çektik ve ardından birkaç programa katılmak için de Yunanistan'a gidip geldim. Şimdilerde Bo tekrar bir proje yapmak istiyor benimle. Önümüzdeki aylarda tekrar çalışmalara başlayabiliriz.

12. Ruhunda müzik hep varmış, 6 yaşından itibaren piyano çalıyorsun. Piyano sana neler kattı? Hala çalıyor musun? Albüm kayıtlarında yer almak ister misin piyano çalarak?

Piyanom çocukluğumun tamamı diyebilirim. Klasik batı eğitimi aldım ama şarkı söylemek istediğim için artık çoğunlukla beste yapmak için başına oturuyorum. Canım çekerse kendi zevkim için Chopin, Bach çalmak için de oturuyorum başına ara sıra. Ama bugünkü ufkuma ve vizyonuma çok büyük katkısı var. Yıllarca çaldığım eserlerin eş zamanlı olarak notasını da sesli bir biçimde okuduğum için sesimi ve şarkı söyleme tekniğimi bile piyanoya borçluyum diyebilirim. Kendi şarkılarımın prodüksiyon aşamasında çalmam ama sahnede piyano eşlikli şarkılar çalıp söylemeyi arzuluyorum ki sık sık öyle videolar çekip yayınlamaya çalışıyorum resmi Youtube sayfamda.

13. Geçen ay, Hayatımın Aşkı dizisine konuk oyuncu oldun, "Yerin De Dolmuyor Ki" şarkısıyla. Nasıl oldu? Çokta güzel tepkiler aldın. Bir daha olur mu öyle şeyler?

İlk defa bir diziye konuk oldum çok eğlenceli bir deneyimdi. Güzel tepkiler geldi, her daim keyifle katılmak isterim. Dizilerde şarkılarımızın yer alması çok güzel katkılar sağlıyor.

14. Bir topuz yaptın, single imajı olarak. Klipte, programlarda, her yerde seni öyle gördük üstüne yapıştı. Artık göremiyorum, çok alışmıştım. Böyle farklı şeyler denemeyi seviyor musun? Çılgın ve cesur bir ruhun var bence. Öyle mi?

Akım yaratmayı başardım sanırım. Akılda kalmak ve markalaşmak için böyle simgesel özgün imajlar yaratmak çok önemli. Değişik şeyler denemeyi seviyorum, çemberimin dışına taşmaya, sınırlarımı zorlamaya bayılıyorum. Yeni saç önerilerinizi bekliyorum

15. Nur Yerlitaş'a, moda programında canlı canlı bir arapça şarkı söyledin. "Ya Habibi" çokta güzeldi valla! O şarkı kimin? Değerlendirmeyi düşünüyor musun? Bence Nur Yerlitaş'ta mest oldu, alkışlar koptu o gece. Aklında bir şeyler var mı?

Arapçayı çok sevdiğini bildiğim için ona özel söylemiştim mest oldu ;) "Habibi" Lübnanlı sanatçı Julia Boutros'un eski bir şarkısı. Yıllardır piyanoyla çalıp söylerim.

16. Yeni projelerin neler, yakında neler çıkacak Melis Kar cephesinden? Albüm mü single mı? Kimlerle çalışıyorsun? Detay almak istiyorum.

Bu sefer söz-müzik bana ait. Ve aranjmanı da hayallerimin aranjörü, taptığım adam Ozan Çolakoğlu yaptı. Single olarak çıkıyor ve Adı da "POZ" , eylül gibi tüm dijital ortamlarda ve raflarda olacak. Bayılacaksınızzz hiç şüphem yok.

17. Çok teşekkürler, severek dinlediğim onun yanında tavrına ve duruşuna da hayran olduğum biriyle röportaj yaptım.
Son olarak Pop Bizde hakkında fikirlerin nelerdir?

Genç, dinamik ve cesur bir blog Pop Bizde. Her yeni gelişmenin peşinde ve inanılmaz aktüel. Keyifle yanıtladım bu üzerinde incelikle düşünülmüş soruları. Çok teşekkür ederim. bir sonraki röportajımıza kadar sağlık, mutluluk ve müzikle kalın.