SELAMİ ŞAHİN | POP BİZDE RÖPORTAJI

ZAMAN SANA  UYUM SAĞLAYAMAZ, SEN ZAMANA UYUM SAĞLAYACAKSIN

Türkiye'nin en kıymetli sanatçılarından, 10 parmağında 10 marifet, sayısız eser, binlerce konser, yüzlerce klip... Müzik dünyasında 50. Sanat Yılını geride bıraktı. 7'sinden 70'ine herkes onun konserine gidiyor, ''Aaa bu şarkıyı da o yapmış?'' diyoruz, bizim için ülkemiz için önemi oldukça büyük. Lafı fazla uzatmadan, sizi usta sanatçı Selami Şahin'le gerçekleştirdiğim röportajımla yalnız bırakıyorum. Çayınızı, kahvenizi de alın gelin, keyifli okumalar!

● Sayısız konserler, sayısız hit şarkılar, ödüller.. Hayatının merkezinde, 50 yılın üzerinde sadece 'müzik' olan bir adam. Hiç sıkılmadınız mı ya da "Yeter artık, biraz ara vermeliyim." dediğiniz anlar oldu mu?

Benim bir huyum var. Yeni beste yaptığım zaman, stüdyoya girdiğim zaman, sahne aldığım zaman sanki dünyaya yeni gelmiş gibi oluyorum. Bende müziğe karşı inanılmaz büyük bir aşk var ve bu kadar hit şarkı, Allah'a çok şükür kime nasip olmuştur? Ben halkın sevgisiyle varım. Şarkılarımı sekiz yaşındaki, on yaşındaki, on iki yaşındaki çocuklar benimle beraber okuyor. Hiçbir zaman ara vereyim, daha sonra devam ederim gibi bir düşüncem olmadı.

● Popüler kültüre yönelen bir gençlik var artık fast food şarkılar, ağza çabuk dolanan sözler. Siz yeni döneme ayak uydurabiliyor musunuz? Zorlandığınız, yetişemediğiniz bir durum oluyor mu?

Hayır çünkü her türlü beste yapıyorum. Türkiye'de gelmiş geçmiş bütün sanatçıların en azından yüzde doksanı, bestelerimi okumuştur. Zaman sana uyum sağlayamaz, sen zamana uyum sağlayacaksın. Halk ne istiyor iyi tahlil edip, yola öyle çıkacaksın. Bu çok önemli ve öyle yapıyorum. 

 ● Sizin konserlerinize gelen kitlenin çoğu genç. Ancak istikrarlı bir şekilde kariyerini ilerleten Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği yeni jenerasyon sanatçıları yok. Bu durum sizi üzüyor mu? Yetiştirdiğiniz ya da yanınıza gelip öğüt alan gençler var mı?

Ben bir müzik okulunda hoca değilim. Tabii ki sesi güzel veya yetenekli kimi görsem destek olurum. Bu yılların tecrübesi. Müzikte dolu dolu 52 yıla girdim. 16'yı bitirip 17 yaşına girerken ünlendim ve notayı kendi kendime öğrendim. Bunları çocuklara anlatıyorum. ''Lütfen eser yaparken yazılmamışı yazın, yapılmamış melodiyi yapın ve kalıcı olun.'' Benden 20 sene sonra ünlenen isimler var ama şu an ortalarda yoklar. Çünkü eser sözcüğü kalıcı olmak demektir. Bulunmaz hint kumaşı değilim. Türk vatandaşı olarak kim hangi dalda başarılı olursa gurur ve onur duyuyorum.  

● Siz müzik eğitimi almadan şarkıcılığa başladınız. Kimseden destek ve yardım almadan, notaları kendiniz öğrendiniz. Bu 'Allah vergisi' bir yetenek mi? Yoksa Selami Şahin büyük bir azim ve fedakarlıkların sonucunda mı bu kadar güzel bestelere imza attı?

Amerika'da ve İngiltere'de yaşadığımı ve hayatımı sürdürmem için İngilizce bilmem gerektiğini düşündüm. 17 yaşında ünlenen bir müzisyenim. Beste yoktu o zamanlar. Dedim ki notayı bilmem lazım. Ders alacak kadar maddi durumum da yoktu.  Köyümüzde sadece ilkokul vardı ve hala da öyle. Kitapların yardımıyla bildiğim şarkılara bakarak ve onları inceleyerek yola çıktım. Hiç kimseden ders almadan kendi kendime notayı öğrendim ve insan isterse, çalışırsa mutlaka öğrenir. Taklitler daima aslını yaşatır. Ben her türlü beste yapıyorum. Roman havası var, türkü var, batı müziği var, Türk sanat müziği var. Opera istesinler onu da bestelerim! 

●  Zeki Müren'den Behiye Aksoy'a, Bülent Ersoy'dan Gönül Akkor'a çok önemli isimler sizin şarkılarınızı seslendirdi. Yaptığınız bestelere hayran biri olarak, son dönemlerde şarkı vermek istediğiniz birileri yok mu? 

Kimseyi benden büyük ve küçük görmedim. Başarılı olan insanlara ''Oh be helal olsun sana'' diyorum. Biri benden eser istesin memnuniyetle veririm ama bunu eser verdim diye değil her şeyden önce kendimi düşünerek yaparım. Söz Müzik Selami Şahin yazması benim için çok önemli. Çok iyi ve başarılı bir eser olmadan hiçbir sanatçıya bestemi vermem. Bu çok önemli. Benimle iletişime geçer ve benden eser isterse seve seve, memnuniyetle, zevkle, şerefle tabii ki.

● Taklit etme yeteneğinizi sormak istiyorum. Bu kadar başarılı taklitler yapıyorsunuz fakat sizi bir komedi dizisinde, eğlenceli bir müzikalde göremedik. O eğlenceli yanınızı, göstermek istediniz mi hiçbir projede?

Vallahi teklif gelmedi değil geldi fakat tabii ki bu işler ile menajerlerim; oğlum Emirhan ve Caner Uncuoğlu ilgileniyor. Diğer oğlum Lider Şahin'de müzik işlerimi yapıyor. Onlardan habersiz bir karar almak ve kendim bir yola gitmek istemiyorum. Bir elin sesi yok iki elin sesi var. Bir tiyatro müzikali teklifi geldi ama çocuklar bakıp, düşünürüz dediler. Onlar tamam derlerse ben hazırım girmeye.  

● Şarkılar yazılırken, bestelenirken genel de acılardan, yaşanmışlıklardan ve hikayelerden ilham alınır. Sizin mutlu bir evliliğiniz, evlatlarınız var. Özellikle bu dönemde efkarlı şarkılar yazmak kolay oluyor mu?

Az önce de bahsettiğim gibi ben bir beste yaparken kendi zevkim için değil kendimi bir yerde konser verirken, o insanların coştuğu ve şarkıyı benimle beraber okuduğunu hayal ederek yapıyorum ve o şekilde yola çıkıyorum. Yazılmamışı yazmak, işlenmemiş melodilerle çıkmak istiyorum. Herkesin ''Kader vurdu beni veya ben ölüyorum mezarıma gelme'' gibi tercih ettiği cümleleri ben yazmıyorum.  Şarkılar aşkı, sevgiyi, özlemi, sitemi anlatır. Ben yola öyle çıkıyorum. 

● Çok da öngörülü bir sanatçı Selami Şahin. Yıllar önce, bir plakçı, sizden genç bir kadını dinlemenizi ve sesi hakkında fikrinizi söylemenizi istiyor. O genç kadın da Sezen Aksu. Sezen Aksu'nun keşfedilmesinde payınız var desek doğru olur mu?

Şişhane'den çık, Beyoğlu'na girerken Suriye Pasajı var. O sıralarda stüdyoda albüm çalışması yapıyorum. Unkapanı'nda Şahinler Plak'ın kayınçosu ''Selami'ciğim, ara verdiğin zaman seni biriyle tanıştıracağım. İzmir'den biri. Sesini dinler misin Sezen Hanım'ın?'' dedi. ''15 dakika sonra bitiyor, yemek arası vereceğiz dinlerim tabii.''  dedim. Yemek arası verince ''Buyrun girin, ne tür okuyorsunuz.'' dedim. ''Batı müziği ve Türk müziği okuyorum.'' dedi. Bir Türk müziği okudu ve arkasından batı müziği okudu. Ben duyduğum an da ''Allah Allah!'' dedim ve Şahinler Plak'ın kayınçosuna  ''Bu kıza hemen kontrat yapın ve albüm yapın. İnanılmaz bir şey, hasta oldum.'' dedim. Tahlilim nitekim doğru çıktı. Benim ''Sen Sevdalı Ben Belalı'' isimli bir şarkımı okudu ve bu benim için büyük bir şereftir çünkü o benim için önemli ve en eskimeyen dostum. O ses Allah vergisidir. Bestecilik hayatına da girdi. Helal olsun. Gurur duyuyorum onunla.

● Yaptığınız şarkıların yanında, o şöhret basamaklarını hızlı tırmandığınız yıllarda manşetlerde "Milli Çapkın" lakabı verilmişti size. Üstüne asparagas ve yalan haberler de vardı tabi. Bu başlık başkasına verilse belki başka sonuçlar olabilirdi. Buna rağmen size seyircinin ve halkın saygısı hiç değişmedi? Bunu neye bağlıyorsunuz?

Bekarken ister doktor ol, avukat ol, bakkal dükkanı sahibi ol, tekstilci ol, şarkıcı ol , şair ol her insanın hayatında yaşadığı aşklar olmuştur . Ben her zaman diyorum okuldan önce anne baba terbiyesi çok önemli. Biz bunu öğrendik.Sana yapılmasını istemediğin şeyi karşındaki insana yapmayacaksın. Beni dinlemeye gelenler Selami babayı, amcayı, abiyi dinledik çok mutlu ve güzel bir gece yaşattı bize diyorlar. Ben de onun gayretini yaşatmaya çalışıyorum. Bir insan bir topluma girdiği zaman karşılanmazsa üzülmemeli, uğurlanmazsa o zaman üzülmeli. Evet, bekarken çapkınlıklar oldu ama hiç kimseye bir şey vaat ederek, onunla beraber olmadım. Vaat etmem günahtır çünkü. Bana yapılmasını istemediğim şeyi karşımdaki insana yapmadım ve hiç kimseye yanlışım yok. Düşmanım yok sevenim çok. Allah'a şükürler olsun ve hiçbir sanatçı bunu inkar etmesin. Yıllardır ben varsam halkın sevgisiyle varım. Onlara çok şey borçluyum. Sonsuz sevgi ve saygı sunuyorum. 

 ● Başınızdan talihsiz bir olay geçti, bir gece konser sonrası malum kaza. O kazadan sonra yaşama riski çok az olan bir adam, hâla kalplerimize dokunuyor, şarkılarıyla bizi coşturuyor. Şimdi dönüp baktığınızda bir mucize olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Gayet tabii. Önüme bir kamyon kırdı. Yanımdaki arkadaşım vefat etti. Ben yüzde on ile kurtardım. Hastanede kendime geldiğim zaman gözlerim kapalıydı. Beni bayılmış, hiçbir şey hissetmiyorum zannetti doktorlar. ''Çok iyi bir ses, çok iyi bir besteciydi. Maalesef yüzde on şansı var dediler.'' O zaman daha kızım doğmamıştı. İki oğlum aklıma geldi. ''Allah'ım'' dedim ''O iki çocuğum için bana uzun ömür ver. Onlar babasız büyümesin'' diye dua ettim ve gözyaşlarım akınca ''Aa duydu mu acaba ağlamaya başladı, nasılsınız Selami Bey?'' dedi. İyiyim dedim. Sol kolumu keseceklerdi. Eğer elimi başıma koymasaydım, başım paramparça olacaktı. Darbe yedim. Saçlarımın yüzde 75'i gitti. Allah'a şükür ki hayattayım ve görecek günlerim varmış. Her an her şey olabilir. Çok dikkat etmek lazım. Arabayı istediğiniz kadar iyi kullanın, affetmiyor. 

● Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın var derler ya, Didem Hanım eğer olmasa uzun yıllara dayanan başarılı bir kariyeriniz, güzel bir aile hayatınız olur muydu? 

Eşim, iki oğlumuz ve bir kızımıza sanki çocuk gibi hala ilgi gösteriyor. İyi ki tanımış ve iyi ki evlenmişim. İyi ki bana 3 çocuk vermiş. Bana verdiği en büyük armağan evlatlarım. Benim her şeyim ile çok ilgilenir. Her kadın bunu yapmaz. Mutluyum. Allah onu da başımızdan eksik etmesin. 

● Çok teşekkürler, benim için büyük bir şerefti sizle röportaj yapmak. Son olarak projelerinizi, yeni albümünüzü sormak istiyorum, özledik sizi!

Çok teşekkür ederim. Şu an stüdyodayız. Eserleri seçtik. Yepyeni şarkılardan oluşan bir albüm yapıyoruz. Büyük konuşmayayım ama çok iyi şarkı olmadan albüm yapmam. İnternetten sonra CD satışı çok azaldı. Buradan müzikseverlere sesleniyorum. CD'leri alın! Alın ki söz müzik kimin, kim çalışmış, ne yapmış, şarkıların hikayeleri nedir bilin. 1 Aralık da Bostancı Gösteri Merkezi'nde ''Eskimeyen Şarkılar'' konseptiyle bir konserimiz olacak. Albüm ve konserlerin dışında, sanatçı arkadaşlarımla sahnede 50. sanat yılımı kutlarken eski şarkılardan oluşan bir albüm çıkacak. Daha sonra ünlülerle karışık farklı bir şey var kafamda ama o da sürpriz olsun. Tüm okuyuculara ve basın dünyasına buradan sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum.